Bir ses var içimde…

Duyurmaya çalışan kendini.

Bildiğimi zannettiğim şeylerin,

Gizemini fısıldayan…

Bir ses var içimde,

Hiç bilinmeyen, hiç tahmin edilmeyen,

Hiç beklenmeyen, hiç sezilmeyen,

Şeyleri söylemeye çalışan…

Bir ses var içimde,

Beni aslında ben yapan,

Beni hakikate götüren,

Beni aslıma erdiren…

Bilmek gerek o sesi duymak için,

Bilinmeyen bir lisanı.

Bilmek gerek o sesi duymak için,

Duyulmayan sesleri dinlemeyi…

Belki o an içimde kaynar güçlü bir ateş,

Duymaya başladığımda duyulmayanı.

Belki o an bilirim,

Gizemli  kapının anahtarının nerede olduğunu.

Belki o zaman, duymaya başladığımda o sesi,

Diner bu sebepsiz acı,

Biter bu sonsuz hasret,

Erişirim varmak istediğim yere.

Sessiz bir çığlık yükselir içimden,

Her şeyi bilen ve her şeyle bir olan tarafım…

Sanki bir imdat çağrısı,

Duyun sesimi diyen.

Sanki bir özlem türküsü,

Söylenen kalpten.

Sanki sabırlı bir bekleyiş…

İçimde bir tarafım duyar o sesi her zaman,

İçimde bir tarafım bilir her şeyi,

Ve aslında bilirim bu bitimsiz özlemin ne olduğunu,

Bilirim de söyleyemem…

Bir ses var içimde…

Bütün acıların aynı sebepten olduğunu söyleyen,

Bütün insanların aynı hastalıktan yattığını söyleyen,

Bütün herkesin aslında tek bir şeyi aradığını…

Bir ses var içimde…

Durma! diyor, durma yürü!

Varmak istediğin yere varıncaya kadar,

Unuttuklarını hatırlayıncaya kadar…