NLP (Nöro Linguistik Programlama) Nedir?

NLP ile ilgili birçok tanım var, ama benim en çok hoşuma giden ve benimsediğim tanım “Sübjektif deneyimlerin yapısının incelenmesi”. Yani NLP esas olarak zihnimizin nasıl işlediği, herhangi bir işi yaparken, bir beceriyi öğrenirken zihnimizde ya da içimizde neler olup bittiğini inceleyen bir araştırma-uygulama sistemidir. Aslında öyle çok sıkı kalıpları olan bir sistem de değil. Çünkü NLP’nin içerisinde pek çok disiplinlere ait izler bulmak mümkün. Yani NLP’yi bir icattan ziyade, pek çok keşiflerin bir sentezi olarak nitelendirmek daha doğru olur diye düşünüyorum. Ama en önemlisi NLP’nin daha çok uygulamaya yönelik bir alan olması. Elbette teorik yönü de oldukça kuvvetli, ama daha ziyade uygulamaya yönelik olduğundan dolayı esas olarak yaşanarak öğrenilmesi gereken bir sistem ya da teknoloji.

NLP’nin Kısa Tarihçesi

NLP ya da Nöro Linguistik Programlama ile ilgili ilk çalışmalar 1972 yıllarına gitmektedir. NLP’ye adını veren Richard Bandler ve John Grinder 1972 yılında California Santa Kruz kampüsünde bir araya gelip ilk çalışmalarına başladıklarında henüz NLP diye bir şey yoktur.

John Grinder bir dil uzmanıdır ve o yıllarda özellikle dil ve düşünce kalıpları ve dilin zihnimizdeki gerçekliği oluşturmadaki etkisi gibi konular üzerinde çalışmaktadır. Richard Bandler ise o zamanlar henüz 22 yaşında bir üniversite öğrencisidir. Matematik, bilgisayar ve psikoloji alanlarında eğitim almaktadır.

Bandler çeşitli dil ve davranış kalıplarını modelleyebilme konusunda doğal bir yeteneğe sahiptir. Bundan dolayı o zamanlar oldukça revaçta olan Gestalt Terapisinde kullanılan temel kalıpları kolayca kavrayıp onları tekrarlamaya başlar. Gestalt Terapisi’nin kurucusu Fritz Perls’in kitaplarının editörlüğünü yapar ve onun teknikleri üzerinde çalışıp bunları modelleyerek çeşitli kişiler üzerinde denemeye başlar. Bu süreçte Perls ile aynı şeyleri yaptığında oldukça etkili sonuçlar aldığını görür.

Daha sonra Dr. John Grinder ile tanışan Bandler o zamanların en tanınmış aile terapisti olan Virginia Satir ile çalışmaya başlar. Ve çabucak onun da belli bazı dil kalıpları kullanmakta olduğunu fark eder. Hem Fritz Perls hem de Virginia Satir o zamanlar insanların problemlerini giderme konusunda gerçekten çok başarılıdır. Tabii ki tek yaptıkları şey aslında hastalarıyla konuşmak, iletişim kurmaktır. Ama onların konuşmaları ve iletişim biçimleri insanlarda çok hızlı bir değişim meydana getirmektedir. İşte Bandler ve Grinder bunu keşfederler ve bu çalışmalarının sonucunda “Meta Model” adını verdikleri hızlı bir terapi sistemi geliştirirler. Ve bu çalışmalarını “Structure of Magic” (Sihrin Yapısı) adlı iki ciltlik eserlerinde yayınlarlar. Bu arada ünlü filozof ve sistem düşünürü Gregory Bateson ile de çalışırlar ve böylece çalışmaları yavaş yavaş şekillenmeye başlar.

Daha sonra Bateson onları gelmiş geçmiş en büyük terapistlerden birisi olan Dr. Milton Erickson ile tanıştırır. Erickson’un çalışmalarını inceleyen Bandler ve Grinder onun hipnotik yöntemlerini modelleyerek NLP’nin temellerini atarlar. Bugün kullanılan NLP tekniklerinin pek çoğu Milton Erickson’un çalışmalarının modellenmesi sonucu ortaya çıkmıştır.

Bu çalışmaların sonrasında hipnoz, sibernetik, nöroloji, linguistik, kognitif psikoloji gibi pek çok disiplinin bileşimi olan bu sisteme “NLP” (Neuro Linguistic Programming) Nöro Linguistik Programlama adını vermeye karar verirler.

NLP 1980’lerde özellikle ABD’de iyice yaygınlaşır ve bir moda halini almaya başlar. Bu süreç içerisinde Bandler ve Grinder’ın yanı sıra, Leslie Cameron Bandler, Judith DeLozier, Robert Dilts, Tad James, Steve ve Connirae Andreas, Michael Hall gibi pek çok isim NLP’nin gelişimine katkıda bulunurlar ve her biri kendine göre farklı teknikler geliştirirler.

NLP şu an halen gelişmekte olan bir uygulama alanıdır ve sağlıktan eğitime, iş yaşamından kişisel gelişime, psikolojik problemlerin giderilmesinden performansın yükseltilmesine dek pek çok alanlarda başarılı bir biçimde kullanılmaktadır.

Mükemmelliğin Modellenmesi

Yukarıda da gördüğünüz gibi NLP’nin kendisi aslında birçok kişi ve birçok sistemlerin modellenmesi sonucunda ortaya çıkmış bir uygulama alanıdır. Bundan dolayı NLP’nin başlıca uğraşlarından bir tanesi mükemmelliğin incelenmesi ve modellenmesidir. NLP içerisinde geliştirilen modelleme metodolojisi sayesinde herhangi bir işi iyi yapan birisini modellemek ve onun yaptıklarını başkalarına öğretmek mümkündür. Modelleme aslında çok küçük yaşlarda doğal olarak yaptığımız bir şeydir. Ancak NLP yöntemleriyle bir işin yapılması esnasında zihinde ortaya çıkan kognitif kalıpların ortaya çıkarılıp anlaşılır hale getirilmesi mümkündür. Örneğin piyanistseniz iyi bir piyanisti modelleyebilir, onun stratejilerinden yararlanabilirsiniz. Hatta eğer arkasında yeterli veri bıraktıysa bugün yaşamayan birisini bile modelleyebilmeniz mümkündür. Nitekim NLP’nin öncülerinden Robert Dilts “Strategies of Genius” (Dahilerin Stratejileri) adlı üç ciltlik eserinde, Aristo, Leonardo Da Vinci, Einstein, Mozart, Walt Disney ve Nikola Tesla gibi önemli dahilerin stratejilerini analiz etmiş ve onlarla ilgili bir modelleme çalışması yapmıştır.

NLP’nin Kullanım Alanları

NLP yöntemlerinden yaşamın her alanında yararlanmak mümkündür. Çünkü NLP zihninizin işleyiş ilkelerini tanımak ve onu daha etkili biçimde kullanabilmek için tasarlanmıştır. NLP’nin en yoğun ve başarılı biçimde kullanıldığı alanları genel olarak genel olarak şu başlıklar altında toplayabiliriz:

•Öğrenme ve Eğitim

•Sağlık ve Terapi

•Modelleme

•Spor, Sahne Sanatları Gibi Alanlarda Performansın Yükseltilmesi

•Yaratıcılığın Geliştirilmesi

•Motivasyon

•Yönetim ve Organizasyon

•İletişim Becerileri

NLP yöntemleri dünyanın her yerinde yaygın ve başarılı biçimde kullanılmakta ve bununla ilgili çeşitli eğitimler verilmektedir.